22 Eylül’de yapılan seçimlerden neredeyse üç ay sonra Almanya yeni hükümetine kavuştu, Angela Merkel tekrar başbakan seçildi.
Federal Meclis’te bugün başbakanı seçmek için bir araya gelen 631 federal milletvekilinden 462’si Merkel’in başbakanlığı için ‘evet’ oyu kullandı. Aralarında koalisyon ortağı SPD’den 42 kişi olmak üzere 150 vekil ‘hayır’ derken, 9 vekil çekimser oy kullandı.Oylamadan sonra Cumhurbaşkanı Joachim Gauck, Başbakan Merkel’i Cumhurbaşkanlığı Sarayı Bellevue’de ağırladı ve mazbatasını verdi. Ardından ise Merkel ve kabinedeki bakanlar için mecliste yemin töreni yapıldı ve yeni hükümet resmen görevine başladı. Yeni hükümette Göç ve Uyumdan Sorumlu Devlet Bakanı görevini daha önceden duyurulduğu gibi SPD Genel Başkan Yardımcısı da olan Aydan Özoğuz üstlendi. Özoğuz, federal hükümette yer alan ilk Türk kökenli siyasetçi oldu. Almanya tarihindeki 3. ‘Büyük Koalisyon’ dün Hıristiyan Demokrat Birlik Partisi CDU, Hıristiyan Sosyal Birlik CSU ve Sosyal Demokrat Parti SPD liderlerinin, koalisyon sözleşmesinin altına nihai imzayı atmasıyla kurulmuştu. Almanya’yı 1949 yılından beri Hıristiyan Birlik 5 başbakanla 40 yıl, SPD ise 3 başbakanla 20 yıl ülkeyi yönetti.
Üçüncü kez Başbakan seçilen 59 yaşındaki Merkel yıllardır dünyanın en güçlü kadınları listelerinde ilk sırada yer alıyor. Merkel, 2005 yılında başbakanlık koltuğunu o zamanki Başbakan Gerhard Schröder’den devir aldığında, Alman medyasının güçlü kalemleri Merkel’in bu pozisyonda çok kısa bir süre kalabileceğini ve kısa zamanda silinip gideceğini öne sürmüşlerdi. Aynı kalemler bugün Merkel’i öve öve bitiremiyor ve daha şimdiden Alman siyaset tarihinin en önemli isimlerinden biri olarak tanımlıyor. Yorumcular Almanya ve dünya siyasetinde ‘Merkel faktörü’ olduğunu ve son koalisyon hükümeti dönemindeki gibi bu dönemde de Almanya’nın ve ötesinde AB’nin poltilalarını belirleyici unsurun yeniden Merkel olacağı konusunda hemfikirler. Merkel’in başarısının sırrı ise, ülke içindeki siyasetleri ve uluslararası arenadaki rolü ve imajı ile bağlantılı. Almanya’nın ilk kadın başbakanı olarak eskiden klasik bir 'erkekler partisi' olan Hıristiyan Birlik Partisi CDU’nun modernleşmesinde ve kadın siyasetçilerin ön plana çıkmasından önemli rol oynayan Merkel, Euro krizi yönetimi ve Almanya’da işsizilerin sayısının son yıllarda beş milyondan iki milyona düşmesinin mimarı olarak tanımlanıyor. Eskiden rekor düzeyde işsiz sayısından en çok etkilenlerin başında Türkiye kökenli göçmenler geliyordu. Türkler arasındaki işsizlik oranı o zamanlar yüzde 40’lardaydı, şimdilerde ise bu bile yüzde 20’lere indi. Merkel’in zararsız atlattığı bir diğer konu ise kendi önerisi ve desteğiyle seçilen cumhurbaşkanları Horst Köhler’in 2010 yılında ve halefi Christian Wulff’un da 2012 yılında istifaları oldu. Bu iki cumhurbaşkanının istifaları Merkel’in imaj kaybına nende olmadı. Merkel’in zorunlu askerliği kaldırması ve nükleer enerjiden vazgeçmesi de başarı hanesine yazılan artılar. Fizik alanında doktorası olan ve eski Doğu Almanya’da yetişen Merkel kimya profesörü Joachim Sauer'le evli, ancak çocuğu yok.