İnsan Hakları İzleme Örgütü Human Rights Watch'ın 2013 yılı raporunda Suriye ve Rusya’nın yanısıra ABD ve Türkiye insan hakları alanında eleştirildi.

Bugün Berlin’de bir basın toplantısı kapsamında tanıtılan ve 90'ı aşkın ülkede insan haklarıyla ilgili gelişmeleri değerlendiren raporda, 2002 yılından bu yana iktidarda olan AKP’nin muhalif gruplara ve medyaya karşı giderek artan bir oranda hoşgörüsüz davrandığı belirtiliyor ve buna örnek olarak Mayıs ve Haziran aylarında Gezi Parkı protestolarına yönelik polis şiddeti ve orantısız güç kullanımı gösteriliyor. Hükümetin insanların barışsal şekilde toplanma ve eylem düzenleme hakkına tahammül edemediğini ifade eden rapor, Gezi kapsamında yaşanan olaylarda yüzlerce kişinin yaralandığını, iki göstericinin öldürülmesiyle ilgili dava dışında, ağır yaralamalar ve aşırı güç kullanımıyla ilgili hiçbir polis hakkında herhangi bir kovuşturma açılmadığını anımsatıyor. Gazetecilere yönelik uygulamalarda görülen negatif tutumlar ve açılan davaları değerlendiren raporda hükümetin medya üzerinde baskısı olduğu, bunun kendini Gezi olayları esnasında medya organlarının haber yapmaması veya taraflı haber yapmasıyla gösterdiğine değiniliyor. Raporda geçen yıl boyunca hükümetle ters düşen çoğu tanınmış gazetecinin işlerinden atılmasına da yer veriliyor ve ayrıca büyük bölümü Kürt kökenli en az 44 gazetecinin hapishanede bulunduğu da aktarılıyor. Raporda olumlu şekilde yer alan konu ise Başbakan Erdoğan tarafından geçen 30 Eylül’de kamuoyuna duyurulan ‘Demokratikleşme Paketi’. Kamuda türban serbestliği ve özel okullarda farklı dil ve lehçelerde eğitimin önünün açılmasını olumlu gelişmeler olarak tanımlayan rapor, yeni anayasa tartışmaları kapsamında seçim barajının düşürülmesi ve azınlık hakları gibi konularda uzlaşı aranacağınından yola çıkıyor. PKK ile sürdürülen görüşmelere de değinen rapor, hükümetin barış süreci kapsamında önemli ve temel adımlar attığını ve ateşkes sağlanmasından bu yana çatışmaların kesildiğini ve ölüm olayı yaşanmadığını vurguluyor.
649 sayfalık raporda sert sözlerle eleştirilen ülkelerden biri ABD. Dünya çapında tepkilere neden olan Amerikan Ulusal Güvenlik Servisi NSA tarafından yapıldığı ortaya çıkan dinlemelerle ilgili ağır ithamlarda bulunan rapor, izleme programı ve bu şekilde elde edilen bilgilerle uluslararası hukuk çerçevesinde özel hayatın gizliliğinin zedelendiğini, ayrıca Rusya, Çin ve Hindistan gibi otoriter rejimlerce yönetilen bazı ülkelerin Amerikan istihbarat örgütlerinin uygulamalarını kendi siyasi muhaliflerine saldırıya kılıf olarak kullandıklarını, internet kullanımını sınırladıklarını ve sansür uyguladıklarını öne sürüyor. Basın toplantısında isim vererek Başkan Obama’yı da eleştiren örgütün başkanı Kenneth Roth, ‘ABD’nin ulusal güvenliğini gerekçe göstererek, insan haklarını ihlal ettiğini, bu kapsamda Başkan Obama’nın kendinden önceki dönemde uygulanan yöntemleri daha da sertleştirdiğini’ iddia etti.
Human Rights Watch'ın 2013 yılı raporunda Suriye'de sistematik insan hakları ihlallerine dikkat çekiliyor. Suriye'de durumun ve özellikle muhaliflerin yaygın olarak öldürülmesinin ‘uluslar arası kamuoyunu dehşete düşürmesine rağmen’ çatışmaları sonlandırmak için dünya liderlerinin girişimde bulunmadığını ifade eden raporda eleştirilen bir diğer ülke Rusya. Rusya’nın ‘kendisini demokratik bir ülke olarak’ gösterdiğini öne süren rapor Putin dönemindeki otoriterleşmeye dikkat çekiyor ve sivilllere, muhalefetteki siyasetçilere, insan hakları savunucularına yönelik baskıcı politikalar uygulandığı savına yer veriyor. Eskiden Rusya'nın en zengin işadamı olan Putin muhalifi Mihail Hodorkovski ile Pussy Riot grubu üyelerinin serbest bırakılması ise ‘Soçi'de düzenlenecek Kış Olimpiyatlarını gölgelemememesi için taktik’ olarak tanımlanıyor.