Putin’in Kırım'ın Rusya'ya katılacağı yönündeki açıklamasına tepkiler sürüyor.

Kırım Özerk Cumhuriyeti'nde pazar günü yapılan referandumdan Rusya Federasyonu'na bağlanma kararına, ardından da Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in Kırım'ın Rusya'ya katılacağı yönündeki açıklamasına tepkiler sürüyor. Yaşanan gelişmelere paralel bölgede istikrarsızlığın hâkim olmasından endişe duyduğunu belirten ülkelerin başında Almanya geliyor. Ukrayna'da Cumhurbaşkanı Yanukoviç'in devrilmesinden sonra kurulan geçici hükümete baştan bu yana destek veren ama aynı zamanda ülkenin toprak bütünlüğünün korunması gerektiğine vurgu yapan Almanya referandum sonucunu tanınmayacağını duyurdu. Başbakan Angela Merkel adına bir açıklama yapan sözcüsü Seibert gelişmelerin Ukrayna’da krizin sakinleşmesine katkı sağlamadığını ve ‘hukuka aykırı’ olarak tanımladığı referandumun istikrarsızlığı arttırdığını öne sürdü. Dışişleri Bakanı Frank Walter Steinmeier’de, Ukrayna'daki durumun çok tehlikeli olduğunu belirterek, gerilimin artmasını önlemek için çaba sarf edilmesi gerektiğini açıkladı. Referandumda Kırım'ın Ukrayna'dan ayrılarak Rusya Federasyonu'na bağlanmasına yüzde 97 oranında onay çıkmıştı. Almanya’nın referandum sonrasında dün AB taarfından Soğuk Savaş'tan bu yana en geniş kapsamlı yaptırım kararını almasında etkin olduğundan yola çıkılıyor. AB 13'ü Rusya'dan ve 8'i Kırım'dan olmak üzere kimlikleri açıklanmayan 21 kişinin banka hesaplarını dondurarak yaptırım kararı almıştı. Der Spiegel dergisinin haberine göre Başbakan Merkel, Rusya'nın davet edilmediği bir G7 Zirvesi fikrine de sıcak bakıyor ancak Rusya'ya yönelik izole edecek yeni adımların ölçülü olmasını arzuluyor. Berlin’deki siyasi gözlemciler Almanya’nın özellikle enerji konusunda Rusya’ya bağlı olduğunu hatırlatarak, Başbakan Merkel’in Moskova ile gerilimi daha da yükseltmeye niyeti olmadığını ve bundan sonra da krizde gerginliğin düşürülmesi için ipleri koparmadan diplomatik çabalardan vazgeçmeyeceğini savunuyor.