Amnesty İnternational, Türk hükümetinin göstericilere karşı şiddet konusunda sert uygulamalar yaptığını savunuyor.

Uluslararası Af Örgütü Amnesty International, ‘İşkenceyi Durdur’ adlı kampanyası kapsamında dünya genelindeki işkencelerle ilgili durumu mercek altına aldığı raporunu yayınladı. Son beş yıl içinde ellerine ulaşan işkence belgelerini temel alan rapora göre, en az 141 ülkede hala işkence yapılıyor. Toplam 155 ülkenin imzaladığı Birleşmiş Milletler İşkence ve Diğer Zalimane, İnsanlık Dışı ve Onur Kırıcı Muamele veya Cezalandırmalara Karşı Sözleşmesi’ne, söz konusu ülkelerin yarısından fazlasında uyulmadığını açıklayan örgüt işkencenin küresel bir soruna dönüştüğü görüşünde. Kuzey Kore, Suriye, Özbekistan, Fas, Çin ve Meksika gibi ülkelerde rutin ve sistematik bir şekilde işkence yapıldığını duyuran örgüt, sayısız ülkede ise işkencenin yasal olarak yasaklanmasına rağmen pratikte uygulanmaya devam edildiğini belirtti ve bunu ‚iki yüzlü davranış‘ olarak tanımladı. Buna göre çok sayıda ülke, işkenceyi ortadan kaldırmak yerine yapılan işkenceleri gizleme çabası içinde ve Birleişmiş Milletler sözleşmesinde verilen taahhütleri yerine getirmekten giderek uzaklaşıyor. Uluslararası Af Örgütü’nün eleştirdiği bir diğer konu, ulusal güvenlik kapsamında işkencenin bazı ülkelerde meşrulaştırılması. Bu bağlamda terörle mücadele unsurunu ön plana çıkaran ABD’nin kötü bir örnek oluşturduğunu savunan örgüt yetkilileri bu gelişmeye paralel hukuk devletinin zedelendiği görüşünde. Uluslararası Af Örgütü’nün raporunda dünyada en sık başvurulan işkence yöntemi olarak dayak tanımlanıyor. Tekmeleme, sopayla dövme, vücuda elektrik verme, suyla boğar gibi yapma, ırza geçme gibi acımasız fiziksel işkence yöntemlerinin yanısıra uyku yoksunluğu, izolasyon, gürültü ve ışık terörü gibi zihinsel işkence yöntemlerinin de uygulandığına vurgu yapılıyor. Öte yandan raporda yer alan Türkiye ile ilgili bölüm de dikkat çekti. Tüm Avrupa ve Orta Asya ülkeleri arasında Türkiye'nin son on yılda göz altında tutulanlara ve tutuklulara karşı işkencenin kaldırılması konusunda en büyük ilerlemeleri kaydettiğini duyuran Amnesty İnternational, Türk hükümetinin göstericilere karşı şiddet konusunda ise sert uygulamalar yaptığını savunuyor. Gezi olayları olmak üzere polisin uyguladığı şiddeti örnek veren rapor, geçen yıl binlerce göstericinin yaralandığını ve en az dört kişinin polis şiddeti sonrasında öldüğünü aktarıyor. Raporda Gezi parkı eylemlerinin devam ettiği 4 Haziran'da evine giderken gösterici sanılarak polis tarafından dar edilen Hakan Yaman’ın durumu detayları ile belgeleniyor ve polis tarafından dövülüp gözü çıkarıldıktan sonra öldüğü sanılarak ateşe atıldığı aktarılıyor. Uluslararası Af Örgütü Almanya Genel Sekreteri Selmin Çalışkan, Gezi sürecinde polisin uyguladığı şiddetin işkence boyutuna ulaştığını ve bu şekilde değerlendirilmesi gerektiğini savunuyor.
Londra ve Berlin’de eş zamanlı olarak açıklanan Uluslararası Af Örgütü raporunda, ‚işkence korkusu‘ konulu bir anketin sonuçlarına da yer verildi. 21 ülkede 21 bin kişiyle yapılan ankete göre gözaltı yada tutuklanma durumunda işkenceden yüzde 80 oranıyla Brazilyalılar en çok korkuyor. Onları yüzde 64 ile Meksikalılar izliyor. Türkiye’de ise bu oran yüzde 58. Çin ve Hindistan'da işkencenin bazı durumlarda yararlı olabileceğini düşünen, başka bir deyişle işkenceye destek verenlerin oranı yüzde 74. Türkiye’de ise ankete katılanların yüzde 32’si ‚toplumun korunması amacıyla bilgi toplamak için işkencenin bazen gerekli olduğunu düşünüyorum‘ diyor.