Alkolizm Almanya'da büyüyen bir sorun

İçki kullanan gençlerin sayısının giderek artması Almanya’nın önemli sorunları arasında

 18-25 yaş grubundaki gençlerin yüzde 53’ü ayda en az bir kez alkol alıyor.   ©BMG
18-25 yaş grubundaki gençlerin yüzde 53’ü ayda en az bir kez alkol alıyor. ©BMG

Türkiye'de son dönemlerin en tartışmalı konulardan biri alkol yasakları oldu. AKP'nin alkollü içki satışını düzenleyen yeni uygulması geçtiğimiz eylül ayında yürürlüğe girdi ve düzenleme gece 22.00’den sonra alkol satışı yasaklarken, ağır yaptırımları da beraberinde getirdi. Son olarak 11 Haziran’da kanunun bir maddesi daha yürürlüğe alındı ve alkol satılan yerlerin, iç ve dış mekanlarında bulunan ve içki reklamı olan tabelalar kaldırıldı. Türkiye’deki gelişmelerin çok yakından izlendiği ve değerlendirildiği Alman medyasında söz konusu uygulamalar ‘yasaklayıcı veya kısıtlayıcı bir ideoloji’ olarak yorumlanırken, devletin içki kullanmaya müdahale etmesi sorgulandı. Ancak alkol tüketiminin ülkenin en önemli bağımlılık sorunu olmaya devam etmesi, her geçen yıl daha fazla insan hayatına mal olması ve özellikle içki kullanan gençlerin sayısının giderek artması Almanya’nın önemli sorunları arasında. 26 Haziran Dünya Bağımlılıkla Mücadele Günü nedeniyle Federal İstatistik Dairesi tarafından açıklanan son rakamlara göre, bağımlılık maddeleri arasında birinci sırada alkolün geldiği Almanya en çok alkol tüketilen ülkeler arasında Lüksemburg, Fransa, Avusturya ve Estonya’dan sonra beşinci sırada yer alıyor. Veriler 15 yaş üzerindeki her Almanın, yılda ortalama 135 litre alkol tükettiğini ortaya koyuyor. Almanya’da en çok içilen içki 105,5 litre ile bira. Birayı yılda 20,4 litre ile şarap izliyor. Gin, vodka gibi saf alkollü içeceklerin payı ise 9,5 litre. Uzmanlar bağımlılık denince akla ilk eroin ve kokain gibi illegal uyuşturucuların geldiğini ve alkol tüketim tehlikelerinin küçümsendiğini söylüyor. Almanya'da alkolik sayısının 1,8 milyonu bulduğunu belirten yetkililer, her sene 14 bin kişinin alkol sonucu hayatını kaybettiğinin altını çiziyor. Konunun bir diğer boyutu ise iş yaşamı ile ilgili. Her dört alkol bağımlısından birinin alkol sebebiyle işten çıkarıldığı, alkol tüketimi sebebiyle işe gitmemek için rapor alan kişilerin ise 1,5 milyar Euroluk zarara sebep olduğu belirtiliyor. Uzmanları kaygılandıran bir diğer gelişme ise gençler arasındaki alkol tüketiminin alarm veren boyutu. Ülkede 18-25 yaş grubundaki gençlerin yüzde 53’ü ayda en az bir kez alkol alıyor. Alman Çocuklarda Bağımlılıkla Mücadele Vakfı yetkililerine göre, gençlerin yaklaşık yüzde 40'ı ayda bir kez sarhoş olana kadar içiyor. Almanya Doktorlar Birliği televizyonlarda, dergilerde ve spor alarındaki reklam panolarında alkollü içki reklamlarının yasaklanmasını talep ediyor. Durumun vahametine dikkat çeken doktorlar otomobil kullanmada alkol sınırının 0 promile düşürülmesi de talep ediyor. Almanya'da kandaki alkol miktarı 0,5 promili aşmadığı takdirde içki içtikten sonra otomobil kullanmak serbest. Alman Bağımlılık Sorunları Dairesi de vergilerin yükseltilmesi, satış saatlerine sınırlama getirilmesi ve reklamların azaltılması gibi yöntemlerin kullanılması önerisinde bulunuyor. Politikacıların konuya yaklaşımı uzmanlara kıyasla daha çekingen ve radikal talepleri red eder nitelikte. Nitekim Ulaşım Bakanı Alexander Dobrindt 0,5 promil sınırında kalınması gerektiği görüşünde. Kamuoyunda ‘yasakçı parti’ olarak algılanmak istenmeyen meclisteki partilerin alkol yasağı veya alkol kullanımının cezaya tabi olmasına yol açacak bir yasa teklifi sunmaları beklenmiyor. Yıllardır otobanlara hız limiti getirilmesi konusundaki talepler de ‘bireylerin özgürlüğüne karışmama’ prensibinden hareket eden partiler tarafından geri çevriliyor. Almanya'da otoban sisteminin yüzde 60’ı hız limiti olmaksızın kullanılmakta.