"Nefesim Kesilene Kadar" Filmi gösterimde

Emine Emel Balcı’nın senaryosunu da yazıp yönettiği, bu yıl seçildiği Berlinale’nin Forum bölümünde gösterilmişti

Hep uzaklardaki uzun yol kamyon şoförü babasının (Rıza Akın) doğru dürüst babalık etmediği, yurtlarda-yetimhanelerde aile sevgisinden mahrum büyümüş, mecburen ablasıyla eniştesinin evinde kalan, bir tekstil atölyesinde ortacı olarak çalışan, az gördüğü ve ikna etmeye çalıştığı babasıyla tutacağı bir evde yaşamanın hayallerini kuran ancak kaypak babasının sürekli oyaladığı, yalnız bir emekçi genç kızdır Serap (Esme Madra). Pek rahat vermediği gibi haftalığına da göz koyan eniştesinden saklayıp biriktirdiği paraları, kaçakçılıktan hapis yattığını daha sonra öğreneceğimiz ama ev tutma önerisini hep sallayan, eyyamcı babasına verir Serap. İşyerindeki kül yütmaz amiri Sultan Hanım’ın (Sema Keçik) göz yummasıyla kaldığı atölyede bir köşede kıvrılıp yatar gizlice. İş arkadaşı Dilber (Gizem Denizci), Serap’la uzaktan kesişen atölyenin şoförü Yusuf’la (Uğur Uzunel) kırıştırınca Dilber’i Sultan Hanım’a ihbar eder, onu bir gece diskoya götüren Yusuf’un da parasını çalar. Atölyeye yeni gelen toy kıza (Ece Yüksel) yardımcı olur. Bir süreliğine ucuz bir otelde birlikte kaldığı babasını da bir hayat kadınıyla iş tutarken basar. Serap’ın, yeni bir iş alıp kamyonuyla Almanya’ya gidecek olan yalancı babasını sonunda yine kaçakçılık yapacak diye polise ihbar etmesiyle finale bağlanan, buraya dek konusunu özetlediğimiz “Nefesim Kesilene Kadar”, kısa film ve belgeselden yetişen, ilk uzun metrajı “İch Liebe Dich- Seni Seviyorum”la 2012’de dikkati çekmiş, 1984 doğumlu Emine Emel Balcı’nın senaryosunu da yazıp yönettiği, bu yıl seçildiği Berlinale’nin Forum bölümünde gösterilip oldukça beğenilmiş ikinci uzun metrajı. Son derece gerçekçi anlatımı, inandırıcı ana ve yan karakterleri, özellikle Serap’ı canlandıran oyuncu Esme Madra’nın öne çıktığı, Rıza Akın’ın da baba rolünde göz doldurduğu oyuncu kadrosu ve baştan sona sürekli Serap’ı izleyen, Murat Tuncel’in devingen omuz kamerasıyla sağlanan işlek görselliğinin, doğrusu acemi işi bir ikinci filmden beklenmeyecek kadar başarılı kıldığı “Nefesim Kesilene Kadar”, Berlin’in ardından dünya festivallerini dolaşmaya koyuldu. Daha önce “Çoğunluk”, “Zenne”, “Evrenin Sonu” gibi filmlerde de oynamış, 1987 doğumlu Esme Madra’ya, Güney Kore’de düzenlenen Asya’nın en saygın film şenliği olan Jeonju Festivali’nde özel mansiyon kazandıran ve sinemamıza Emine Emel Balcı adındaki yeni bir okullu, kadın yönetmenin gelişini müjdeleyen “Nefesim Kesilene Kadar” sonuçta bence yılın kayda değer yerli filmlerinden biri. 


Ludmila Dalaman