Berlin´de Star Wars çılgınlığı başladı

Dünyayı etkisi altına alan Star Wars çılgınlığı, renkli görüntüler yaşanmasına neden oldu

Starwars bu kez J.J.Abrams´dan
Starwars bu kez J.J.Abrams´dan

Dünyayı etkisi altına alan Star Wars çılgınlığı, Berlin’de de renkli görüntüler yaşanmasına neden oldu. Hayranlardan bazıları, serinin son filmi Güç Uyanıyor’u Star Wars karakterlerinin kostümlerini giyerek karşıladı. Geç olsun da güç olmasın diyelim. Star Wars hayranları olarak 32 sene bekledik, ve sonunda baştan sona heyecanlandıran, nefes kesen, yaratıcı, yetenek dolu, ve her anlamıyla harikülade bir Star Wars filminin vizyona girmesine şahit oluyoruz. On sene önce biten, George Lucas’ın kontrolü altında yaratılan prequel üçlemesi, her ne kadar teknik olarak Star Wars havasını, teknolojisini, karakter arketiplerini seyirciye sunmuş olsa da yaratıcılık, hikaye, ve kinetik görsellikler bakımından sınıfta kalıyordu.

Ta kariyerinin başından beri yönetmenlikten pek haz almadığını itiraf etmiş olan Lucas, sıra prequel’lara geldiğinde belki de kendi prodüksiyon stüdyosu Lucasfilm’in imparatoru olarak yavan ve enerjisiz bir yönetim sunmak yerine, bu efsane serinin kontrölünü orjinal üçleme ile büyümüş yeni yeteneklere verseymiş daha hayat dolu bir üçleme çıkarabilirdi.

 

Hikaye bakımından Güç Uyanıyor, bir bakıma orjinal üçleme ve yeni üçleme arasında bir köprü görevi görüyor.Jurassic World gibi nostalji pornolarındaki ‘Sırf seyircinin ilk filmlerde sevdiği elementlere göndermede bulunarak parayı koparalım’ tarzı sinik bir yaklaşım yok Abrams’ın Star Wars’unda.

Evet, hikaye neredeyse adımı adımına ilk Star Wars filmi A New Hope’u takip ediyor: Bu sefer adı First Order olan yeni İmparatorluk bir droid’in içinde saklanmış olan önemli bilgilerin peşinden gidiyor, Luke Skywalker gibi unutulmuş bir çöl gezegeninde yaşayan mütevazi bir karakter Joseph Campbell’in ‘The Hero’s Journey’ şablonunu takip ederek Güç’le olan bağını keşvediyor, Han Solo tarzı bir karakter hikayeye bencil motivasyonlarla başlamasına rağmen evrende bir değişiklik yapabileceğinin farkına varıyor vs... Ve evet, eski Death Star’dan on kat büyük yeni bir Death Star bile var.

Sıra teknik tarafa geldiğinde, oyuncuları yeşil perde önünü koyup her sahneyi banal uzun çekimlerle yaratan prequel’lara kıyasla bariz bir görsel yaratıcılık dopingi var Güç Uyanıyor’da. Gerçek mekanlar ve CGI elementler arasında muazzam bir bileşim yaratılmış. Savaş sahneleri boyunca karakerlerin uzun planlarla gerçek mekanlarda koşturmasını izlemek orjinal üçlemenin cazibesini yeniden yakalattırıyor. Pratik kuklalar ve CGI animasyonu bir araya getirerek yaratılan yaratıklar ise prequel’lara kıyasla daha gerçekçi bir havaya sahip.

Abrams, ekibin belki de aylarca üzerinde çalıştığı bazı yaratıkları arka planlara sokuşturup iki saniyede geçen çekimlerde kullanıyor, bu sayede orjinal üçlemenin yarattığı detaya saygı, burada da yakalanıyor. Tahminim o ki, hayranlar filmi tekrar tekrar izlerken bir sürü yeni detaylar keşvedecek. Ha, ayrıca Abrams hakkında dalga geçilen ‘lens flare’ efekti hemen hemen hiç yok filmde, bu konuda rahat bir nefes alabiliriz.

Güç Uyanıyor ile yeni ve eski arasındaki köprü muazzam bir biçimde yaratılıyor. Artık bundan sonraki filmlerin görevi, bu köprüden geçerek Star Wars efsanesini hem hikaye içinde, hem de gerçek dünyada, yeni jenerasyonlara aktarmak.

 

Ludmila Dalaman