Almanya’da gelecek iki hafta sonuna eyalet seçimleri damga vuracak. 24 Eylül’de yapılacak genel seçimler öncesi yılın ikinci eyalet seçimi yarın Schleswig Holstein’de yapılacak.

Almanya’da gelecek iki hafta sonuna eyalet seçimleri damga vuracak. 24 Eylül’de yapılacak genel seçimler öncesi yılın ikinci eyalet seçimi yarın Schleswig Holstein’de yapılacak.
Ülkenin kuzeyinde, Danimarka sınırındaki eyalet, 2,8 milyonluk ile küçük bir nüfusa sahip, ancak eyalet seçimi Eylül ayındaki genel seçimler öncesi bir gösterge olması bakımından çok büyük önem taşıyor.
Ayrıca Sosyal Demokrat Parti’nin başına Martin Schulz’un geçmesi ve genel seçimler için başbakan adayı olması ile oluşan ‘Schulz etkisinin’, son günlerde sertleşen ‘çifte vatandaşlık’ tartışmalarının ve Almanya için Alternatif’in (AfD) yeni yönetimiyle daha da aşırı sağa kaymasının sandığa nasıl yansıyacağı Berlin’de de merak ediliyor.
Gelecek hafta ülkenin en büyük ve kalabalık eyaleti Kuzey-Ren Vestfalya’daki seçim öncesinde, Schleswig Holstein seçimleri Angela Merkel ile Schulz’u ikinci defa karşı karşıya getirecek. 27 Mart’taki Saarland seçimlerini, Merkel'in partisi Hristiyan Demokrat Birliği (CDU) kazanmış, sonucu “1-0 mağlup olduk” diye değerlendiren Schulz Schleswig-Holstein’da rövanşı alacağını söylemişti.
Eyalette yapılan kamuoyu araştırmalarına göre, iki büyük partinin oy oranları yüzde 30 ile birbirine çok yakın. 2012 seçimlerde de birbirine yakın oylar alan iki parti, 69 sandalyeli meclise 22’şer milletvekili sokmuştu. Seçimlerde, SPD, CDU’nın yanı sıra, Yeşiller, FDP ve Almanya için Alternatif’in yüzde beş barajını aşarak meclise girmesi bekleniyor.
Eyalette Türkiye kökenli üç politikacı da aday oldu. 2012 yılında SPD’den milletvekili seçilen Serpil Midyad, Yeşiller’den Murat Birkandan ve Sol Parti’den Esra Toğuz meclise girme mücadelesi verecek isimler. Seçim propagandalarında, Almanya ile Türkiye arasında yaşanan gerginlik ve referandum sonrasında çifte vatandaşlığa karşı CDU tarafından başlatılan tartışma da konu olurken, Başbakan Angela Merkel’in seçim çalışmalarına hemen hiç katılmaması dikkat çekti.
Siyasi gözlemciler, Merkel’in küçük kasabalarda seçim konuşması yapmak yerine, geçen günlerde G20 Dönem Başkanı sıfatıyla Suudi Arabistan ve Rusya’ya gittiğini ve seçim kampanyasını tüm dünyada kabul görmüş bir kriz yönetimi uzmanı olarak yürütmeyi tercih ettiğini savunuyorlar.
G20 Dönem Başkanlığı sayesinde Temmuz ayına kadar dış politikaya ağırlık vermesi beklenen Merkel’in stratejisinin başarılı olduğunu yapılan anketler de ortaya koyuyor.
Almanya çapındaki anketlerde, geçen yıl mülteci akını ve terör saldırıları sonrasında oy kaybeden Merkel, eski güveni yeniden kazanmaya başladı. Hıristiyan Birlik Partileri CDU/CSU’nun oy oranı yüzde 36’ya kadar çıktı. SPD’nin Martin Schulz ile oy oranı yüzde 30’un altında.
Birkaç ay önce yüzde 13 oranında destek bulan Almanya için Alternatif (AfD) partisi, yüzde 8’lere geriledi. Yeşiller’in oy oranı da son yüzde 8. Sol Parti yüzde 9, liberal FDP de yüzde 7 ile yeniden meclise girebilecek.