Yarın başlayacak Münih Güvenlik Konferansı 30 ülkenin hükümet ve devlet başkanları ile birlikte 100’e yakın dış işleri ve savunma bakanını, uluslararası diplomatlar, jeopolitik ve güvenlik uzmanlarını bir araya getirecek. Geleneksel olarak Şubat ayının ikinci hafta sonunda yapılan ve köklü bir geleneğe sahip olan konferansta resmi olmayan diyalog ortamında gündemdeki güvenlik konuları masaya yatırılıyor. 1963 yılından beri düzenlenen ve uluslararası siyaset için en önemli buluşma ve tartışma forumlarından biri olarak tanımlanan Münih Güvenlik Konferansı, Corona salgını nedeniyle geçen yıl konferans çevrim içi olarak gerçekleştirilirken, ABD Başkanı Joe Biden büyük yankı uyandıran bir konuşma yapmış, Amerika'nın dünya diplomasi sahnesine döndüğünü anlatmış ve Rusya ile Çin kaynaklı "tehditlere" odaklandıklarını dile getirmişti. Konferans bu yıl ise pandemiye rağmen daha küçük ölçekte ve sıkı hijyen koşulları altında düzenlenecek. Coronavirüs önlemleri kapsamında her katılımcının, Almanya'da resmen tanınan aşılarını yaptırmış olması gerekirken, davetliler konferans boyunca her gün PCR testi yaptırmak zorunda olacak. Ayrıca Gala yemeği ya da "şömine konuşmaları" gibi sosyal etkinlikler düzenlenmeyecek. Toplantılara, daha önceki senelerde olduğu gibi, Münih'teki "Bayerischer Hof" adlı dünya çapından tanınan otel ev sahipliği yapacak.
Konferansın, son yılların en gerilimli toplantılarından birisi olması bekleniyor. Zira konferans, Rusya ile Batılı devletlerin ilişkilerinde gerilimin arttığı, tansiyonun yükseldiği bir dönemde yapılıyor. Pazar gününe dek sürecek toplantılar dizisinde, Rusya'nın Ukrayna sınırında asker toplaması nedeniyle son haftalarda yoğunlaşan Doğu Avrupa'daki gerilim ve krizinin çözümüne yönelik öneriler ağırlıklı olarak ele alınacak. Cumartesi günü Ukrayna, Rusya ve NATO konuları ana odak noktası olacak. Cuma günü konferansın başlangıcında, sığınmacı ve iklim krizleri gibi küresel sorunlarla ilgili konuşmalar yapılacak. Pazar günü ise Avrupa Birliği'nin geleceği panellerde masaya yatırılacak. Zirvenin açılış konuşmalarını BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, Almanya Başbakanı Olaf Scholz ve NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg yapacak.
ABD Başkan Yardımcısı Kamala Harris, konferansa bizzat katılarak Ukrayna krizi karşısında ABD ile Avrupalı müttefikler arasındaki dayanışmanın altını çizecek. Beyaz Saray'dan yapılan yazılı açıklamada, Harris'in konferansta NATO müttefikleri arasındaki dayanışmanın önemine dikkat çekeceği ve Rusya ile artan Ukrayna gerginliği karşısında ABD ile Avrupalı müttefikler arasındaki iş birliğine vurgu yapacağı, Ukrayna'nın egemenlik ve toprak bütünlüğüne ABD'nin verdiği önemin de altını çizeceği belirtildi. ABD’den Dışişleri Bakanı Antony Blinken ve Temsilciler Meclisi Başkanı Nancy Pelosi de konferansa beklenen isimler arasında. Almanya, Scholz’un dışında Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock ve Savunma Bakanı Christine Lambrecht temsil ederken, AB Konseyi Başkanı Charles Michel ve AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen’in yanısıra Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ve Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski de konuşmacı olarak yer alacak. Rusya’dan ise üst düzey konuşmacı beklenmiyor. Konferans yöneticisi Wolfgang Ischinger, Rusya lideri Vladimir Putin’in davet edildiğini, ancak gelmeyeceğini bildirdiğini, Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov’un gelip, gelmeyeceğinin ise henüz netleşmediğini duyurdu. Ischinger, Rusya’da yapılan Sputnik 5 aşısının Almanya’da tanınmamasının bu bağlamda bir sorun oluşturduğunu da ekledi.
Türkiye ise konferansta Savunma Bakanı Hulusi Akar tarafından temsil edilecek. Daha önce konuşmacı olarak konferansa katılacağı açıklanan Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'nun ise Corona testinin pozitif çıkması üzerine katılımını iptal ettiği öğrenildi. Ischinger, Türkiye'den ekonomi temsilcilerinin de katılmasının beklendiğini kaydederken, konferans basın bölümü İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun da Münih’e davet edildiğini doğruladı. İmamoğlu’nun konferans kapsamında ilk kez düzenlenen "Dünya metropolleri ve demokrasi" başlıklı bir panelde konuşma yapması bekleniyor.
Bu arada Güvenlik Konferansı’nda bu yıl güvenlik tedbirleri daha da artırıldı. Konferansı korumak için 3 bin polis görev yaparken, üç gün boyunca Münih merkezinde bazı yerlere giriş tamamen yasak olacak. Her yıl olduğu gibi bu yıl da konferansa karşı bir protesto gösterisi düzenleniyor. Cumartesi yapılacak ve çok sayıda savaş karşıtı ve aşırı sol örgütün katılım çağrısı yaptığı gösteriye 5 bin katılımcı bekleniyor.
Nina Rieke