Almanya Başbakanı Olaf Scholz'un iki yıl aradan sonra Rusya Cumhurbaşkanı Vladimir Putin ile görüşmeyi planladığı bildirildi.
Alman basınında çıkan haberlere göre, Scholz iki yıldır yüz yüze konuşmadığı, Aralık 2022'den bu yana da telefonda konuşmadığı Rus liderle temas kurmayı düşünüyor.
Başbakanlığa yakın kaynaklardan alınan ve Alman basınında büyük yankı uyandıran haberlere göre, Scholz, önümüzdeki Kasım ayında Brezilya’da düzenlenecek olan G20 zirvesi öncesinde Putin’le bir telefon görüşmesi yapmayı hedefliyor.
Scholz, Rusya’nın Ukrayna’ya saldırısı başlamadan önce Putin’le sık sık iletişim kurmuş ve askeri operasyondan vazgeçirmek için çaba sarf etmiş, ancak savaşın başlamasıyla birlikte diplomatik temaslarını dondurmuştu.
ABD Başkanı Joe Biden ve Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron gibi diğer Batılı devlet ve hükümet başkanları da savaşın başlamasından bu yana Putin ile telefonda görüşmedi.
Scholz için, “Batılı devletlerin barış girişimlerinin sözcüsü” yorumu yapılıyor
Olaf Scholz’un Vladimir Putin ile yapmayı planladığı görüşmenin ana konularının, Ukrayna’daki savaş ve Avrupa’nın enerji güvenliği olması bekleniyor. İtalyan La Repubblica gazetesi, Alman
hükümetinin Minsk anlaşmalarını örnek alan bir barış planı hazırladığına dair bir haber yayımlamıştı.
Bu plana göre, Ukrayna’nın bazı topraklarının Rusya’ya devredilmesi ihtimali göz ardı edilmiyordu. Scholz’un girişiminin, diğer Batılı müttefiklerle bağlantı kurularak gerçekleştiği tahmin ediliyor.
Olası bir görüşmenin, ABD Başkanı Joe Biden‘in 10 Ekim’de Berlin’e yapacağı ziyarette de ele alınacağından yola çıkılıyor. Biden görevden ayrılmadan önce Avrupa'ya yapacağı son ziyarette ayrıca, 12 Ekim'de Almanya'da Ramstein formatında Ukrayna'nın müttefiklerinin katılacağı bir toplantıya başkanlık edecek.
Scholz’un girişiminin, Zelenski’nin Batı’ya sunduğu “zafer planı” ile ilişkisi
Geçen hafta Washington’da bir araya gelen Biden ve Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenski’nin savaşın diplomatik, ekonomik ve askeri yönlerini ele aldıkları ve ekiplerine bir sonraki adımlar
konusunda yoğun istişarelere başlama talimatı verdikleri öğrenilmişti.
Zelenski’nin Biden’e bir "zafer planı" sunduğu, bu plan çerçevesinde Ukrayna’ya silah yardımlarının artırılması ve güvenlik garantilerinin sağlanmasını talep ettiği de açıklanmıştı. Olaf Scholz’un girişiminin, Zelenski’nin Batı ülkelerine sunduğu “zafer planı” ile örtüştüğü ifade ediliyor.
Vladimir Putin ise Ukrayna’daki çatışmayı sona erdirmek için belirli şartlar öne sürmüş durumda. Putin, Kırım, Donetsk ve Luhansk Halk Cumhuriyetleri, Zaporojye ve Herson bölgelerinin Rusya toprakları olarak tanınmasını, Ukrayna’nın tarafsız bir statüye sahip olmasını ve NATO üyeliğinden vazgeçmesini şart koşuyor.
Scholz’un planladığı telefon görüşmesinin başarıya ulaşıp ulaşmayacağı konusunda Alman medyasında çıkan yorumlarda, Almanya’nın bir yandan Ukrayna’ya silah yardımlarını sürdürmesi, diğer yandan diplomatik yollarla çözüm arayışında bulunması, dengeli bir politika izlediğine işareti olarak tanımlanıyor.
Savaşın başında Kiev'e yardımda isteksiz kalmakla eleştirilen Almanya, halihazırda ABD'den sonra Ukrayna ordusunun en büyük destekçisi konumunda. Scholz, Rusya’nın Ukrayna’ya yönelik saldırgan tutumunu eleştirmeye devam ederken, 9 Eylül’de verdiği bir röportajda, Ukrayna'daki savaşı sonlandırmayı amaçlayan gelecekteki bir barış konferansına Rusya'nın da dahil edilmesi gerektiği konusunda Zelenski ile hemfikir olduklarını söyledi.
Scholz ayrıca, çatışmanın çözümüne yönelik çabaların arttırılması çağrısında bulundu ve "Şu anda bu savaş durumundan mevcut izlenimden daha hızlı nasıl çıkabileceğimizi tartışmamız gerektiğine inanıyorum" dedi.
Nine Rieke